Gelişim programı ödevlerinizi buraya yükleyebilirsiniz!
"Psikolojik dayanıklılık" kavramıyla tam olarak dibe battığım bir anda karşılaştım. Bir simülasyonun içerisinde yaşadığımı düşünüyordum ve gerçeğe geri dönecek olmak bana hiç beklemediğim kadar zor geldi. Her zaman güçlü bir karaktere sahip olduğumu düşünürdüm. Yılmayacağımı, acı gerçeklerin suratıma çarparken ki acısını hissetmeyeceğimi, her zaman dipçik gibi sağlam duracağımı... Toparlanmaya çalışıyorum, hiçbir şeyin tesadüf olmadığını biliyorum tıpkı Acar Baltaş'ın bu konu hakkındaki yazısının karşıma çıkması gibi. İsmet İnönü, Winston Churchill, Viktor Frankl ve daha sayamadığım birçok isim. Hayatlarının en zor zamanlarında bile ayakta ve hayatta kalmayı başarabilmişler. En dipteyken bile çıkabilmeleri, aile sorunlarını ve sağlıklı sorunlarını geçiyorum, ülkenin tüm yükünü sırtında taşıyabilmeleri çok ilham verici... Bu insanların bir zamanlar varoluşu bana şu an inanılmaz bir güç veriyor. Hiçbir şey bitmiş değil aksine yeniden, kaldığı yerden en iyi halimle devam edeceğim gelişim yolculuğuma. En iyi versiyonuma giden yolda; duygusal dayanıklılığımla, stres yönetimimle, tutum ve disiplinimle, zaman yönetimimle canla başla devam edeceğim. Sonuç odaklı değil de sürece fokuslayacağım kendimi. "Yolda olmanın" değerini bilip ona göre hareket edeceğim. Yeni bilgiler ve deneyimler edinip kendime, hayata ve canlıya katkıda olacağım. Tıpkı Viktor Frankl gibi, bir gün kurduğum hayallerimin gerçekleşeceğine inanıp yürüdüğüm yoldan zevk almaya bakacağım. Çünkü güçlü bir değer sistemi olayları yorumlamak ve harekete geçmek için pusula görevi görür. Ve Nietzche'nin Übermench'iniyle (üstün insan kavramı) yazımı sonlandırmak istiyorum. “Büyük şeyler için çabalamanın riskinden çekinen bir dünya, yüksek değerlerden uzak duran ve sıradanlığı kucaklayan bir dünyadır”. Teşekkürler hayat, yaşattığın ve yaşatacağın tüm deneyimler için.
1 - Bu sorunun cevabını daha rahat bulabilmek için basit bir örnekle başlayalım. Örneğin Ayşe bir öğrencidir ve yaşadığı ülkenin dışında bir ülkede öğrenim görmektedir. Bu nedenle ailesinden, yakın arkadaşlarından ve çevresinden hatta kültüründen uzak kalmıştır. Ayşe bu durumla nasıl başa çıkmalıdır? Ayşe'ye hangi tavsiyeleri verebiliriz?
Ayşe'ye verebileceğim tavsiyeler:
Ayşe öncelikle bu ülkeden veyahutta insanlardan utanmak, korkmak, nefret etmek yani olumsuz duygular beslemek yerine şans vermelisin. Bunun içinde öncelikle insanlarla kaynaşabileceğin, onlarla tanışabileceğin bir ortam bulabilirsin. Örneğin sen bir öğrenci olduğun için en kolayı öğrenci kulüplerine aktif üye olmakla başlayabilirsin. Bu sayede hem aktif olarak birileriyle iletişim kurup hem de beceriler kazanabilirsin. Sosyal çevre kazanmak seni meşgul ve mutlu edebilir. - Psikolojik Sağlamlığın gelişmesinde en önemli noktalardan biri insanın kendine meşgale vermesidir. Bu sayede zihnen kendisini yıpratabilecek şeyleri daha az ya da hiç düşünmemesini sağlayabilir. Elbetteki bu meşgalelerin seveceği veyahutta hayatında anlam katabileceği, kariyerine önemli etkilerinin olacağı şeylerden biri olması, onun bu aktiviteye daha olumlu yaklaşmasına sebep olur. (Deneyimlerini zenginleştirme, Sosyal çevre)
Yaşadığın şehri ve yakınlardakileri gezebilir, senin için yeni yerleri keşfedebilirsin. Ülkenin kültürüyle yeni şeyler öğrenebilir, yolda tanıştığın senin gibi keşfetmeyi seven insanlarla kendi kültürün hakkında sohbetler açabilirsin.
Belk iyeterli keşiflere ulaştıktan sonra o ülkede bir öğrenci olarak çalışabilirsin. Okulunun ilk senesindeyken mesleki yeterlilik kazanmamışken çeşitli yarı zamanlı işlerde çalışabilirsin. Örneğin bir komi ya da garson olabilir, farklı lezettleri tatma veyahutta gözlemleme şansın olabilir.
Fakat her şeye rağmen aileni, arkadaşlarını ve çevreni özleyeceğin ve gerçekten ihtiyaç duyacağın anlar olacak. Bu konuda kendini sıkmak yerine bu duygunu kabul edebilir, onlarla yeterli iletişimi nasıl karşılayacağına dair sosyal medya ortamlarına başvurabilirsin. Örneğin telefonda konuşmak yerine onları zoom, teams veya duo gibi uygulamalarla onlarla hem görsel hem işitsel görüşebilirsin. (Zorlukları kabul etmek ve üstesinden gelmek)
İnsan doğası gereği bir şeyleri başarmaya ve üstesinden gelmeye meyillidir. İnsanları en çokta başarma hırsı tatmin eder. Bu nedenle insanların bu yönlerini daha çok açığa çıkarmaya çalışmak önemlidir. Fakat burada başarmak derken 'dünyaları kurtarmalar' gibi şeyleri kastetmiyorum. Burada bahsettiğim şey kendimiz için küçük şeylerle başlamak. Örneğin spor yapmayı sevmeyen Ayşe, yürüyüş yapmakla ya da 10.000 adım hedefiyle bunu hem sağlığı hemde yeni yerler ya da doğayı biraz daha görmek umuduyla yapabilir.
Yani benim psikolojik sağlamlık için inandığım değerler; - meşguliyet ve başarı
2 - Okuduğum metni 2.soruya uyarladım gibi ama bende insanların zorlukları kabul ederek ilerleyebileceğini inanlardanım. Örneğin lise zamanı kendimi ders çalışmaya ve kitap okumaya öyle bir kaptırmıştımki üniversiteye geçtiğimde yakın arkadaşlarım dışında insanlarla konuşmayı adeta unutmuştum. Bir yerlere gidip yiyip içmek, bir kulübe gidip üye olmak bile bana zor geliyordu ve artık yakın arkadaşlarımla aynı bölümde değildik. Bunun üstesinden gelebilmek ilk etapta zor gibi görünüyordu. Fakat kendime sanki 'şu kitabı kesinlikle okumalıyım' der gibi insanlarla tanışmaya karar verdim. İnsanlardan çekinmek yerine onlarla belki ilginç konulardan bahsedecek belki de hiç bilmediğim aktivitelere katılacaktım. Ama günün sonunda bir arkadaşla Fransız repi hakkında tartışırmış, bir diğeriyle Şile'de orman oyun aktiviteleri için çalışıyorken, okuldaki baristayla arkadaştım artık. Ben insanların geliştirilebilir olduklarına ve evrimleştirilebilir olduklarına inanan biriyim. Hatta, belki bu hayatta ben yazmadım ama paralel evrenlerin birinde mutlaka bu cümlenin ucundan bir yerinden tutmuşumdur dediğim bir cümleyi hatırlatmak istiyorum. "Sen hüzünlüsün diye dünya durup sana yol vermeyecek." - Doğan CÜCELOĞLU Bu nedenle kötü duyguları anlarında yaşayıp daha sonra 'Evet, ben kötü bir durum yaşadım' diyerek onu kabullenmek ve daha sonra bunun üstesinden gelip hayata devam etmemiz gerekir.
3 - Belief (İnanç); Bu basamakta hayatı, hayatımızı yani yaşamımızı anlamladırmayı çalışırız. Bunu farklı yollarla yapmak mümkündür. Örneğin korktuğumuzda, endişeli ya da depresif durumlarda dua eder, mucizevi bir elin bize yardım etmesini bekleriz.
Affect (Duygu); Korktuğumuzu bazen belli etmek istemeyebilir ya da duygulardan kaçınmak isteyebiliriz fakat karşımızdakilerin bizi daha net bir şekilde anlayabilmesi için duygularımızı olabildiğince ifade edebilmeliyiz.
Social Interaction (Sosyal Etkileşim): Sosyal destek almak ya da vermek bizim birileri için değerli olduğumuzu ve birilerinin bizim için değerli olabildiğini fark etmemize yardımcı olur. Bu sayede aidiyet duygumuz, bizimde bir sınıfa mensup olduğumuzu ve yalnız olmadığımızı fark etmemizi sağlar. Örneğin korkularımızı birileriyle paylaşabilir, tavsiyeler alabiliriz. Akşam vakti sokak köpeklerinden korktuğumuzda çevrede güvenilir birilerini aramak gibi.
Imagination (Hayal Gücü): Benim için bu basamak, insanların eğer hayal gücü olmasaydı yaşamaya değer bir şeyleri olmayacağına inandığım basamaktır. Hayal gücü insanın her şeyden önce en önemli gücüdür ve bu konuda kesinlikle adil bir dağılım vardır. Silahlarımız değil, kalemlerimiz savaşsın isterdim. ("Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız bayım" - Franz KAFKA). Hayal edelim, güzel bir gelecek ve mutlu bir yaşam hayal edelim.
Cognition (Biliş): Bu basamakta bir makine gibi sürekli bir şeyleri düşünen, hesaplayan ve yargıya varan beynimizin becerileriyle ilgilidir. Köpekten korktuğumuzda aklımıza onların bazen bizimle oynamak isteyebileceklerini, acıktıklarını, susadıklarını belki de bize bir şeyle anlattıklarını düşünebiliriz. Daha sakin kalarak en uygun yolu seçmek her zaman iyidir.
Physical (Davranış): Bu basamakta bedeninde rahatlaması için bir şeyler yapmamız gerekir. Örneğin yakınlarda bir orman ya da koru varsa keşfe çıkabilir, orman yürüyüşleri yapabiliriz. Oturup düşünmek güzeldir ama birazda eyleme geçmek gerekir.
Ayşe'ye verebileceğim tavsiyeler:
Ayşe öncelikle bu ülkeden veyahutta insanlardan utanmak, korkmak, nefret etmek yani olumsuz duygular beslemek yerine şans vermelisin. Bunun içinde öncelikle insanlarla kaynaşabileceğin, onlarla tanışabileceğin bir ortam bulabilirsin. Örneğin sen bir öğrenci olduğun için en kolayı öğrenci kulüplerine aktif üye olmakla başlayabilirsin. Bu sayede hem aktif olarak birileriyle iletişim kurup hem de beceriler kazanabilirsin. Sosyal çevre kazanmak seni meşgul ve mutlu edebilir. - Psikolojik Sağlamlığın gelişmesinde en önemli noktalardan biri insanın kendine meşgale vermesidir. Bu sayede zihnen kendisini yıpratabilecek şeyleri daha az ya da hiç düşünmemesini sağlayabilir. Elbetteki bu meşgalelerin seveceği veyahutta hayatında anlam katabileceği, kariyerine önemli etkilerinin olacağı şeylerden biri olması, onun bu aktiviteye daha olumlu yaklaşmasına sebep olur. (Deneyimlerini zenginleştirme, Sosyal çevre)
Yaşadığın şehri ve yakınlardakileri gezebilir, senin için yeni yerleri keşfedebilirsin. Ülkenin kültürüyle yeni şeyler öğrenebilir, yolda tanıştığın senin gibi keşfetmeyi seven insanlarla kendi kültürün hakkında sohbetler açabilirsin.
Belk iyeterli keşiflere ulaştıktan sonra o ülkede bir öğrenci olarak çalışabilirsin. Okulunun ilk senesindeyken mesleki yeterlilik kazanmamışken çeşitli yarı zamanlı işlerde çalışabilirsin. Örneğin bir komi ya da garson olabilir, farklı lezettleri tatma veyahutta gözlemleme şansın olabilir.
Fakat her şeye rağmen aileni, arkadaşlarını ve çevreni özleyeceğin ve gerçekten ihtiyaç duyacağın anlar olacak. Bu konuda kendini sıkmak yerine bu duygunu kabul edebilir, onlarla yeterli iletişimi nasıl karşılayacağına dair sosyal medya ortamlarına başvurabilirsin. Örneğin telefonda konuşmak yerine onları zoom, teams veya duo gibi uygulamalarla onlarla hem görsel hem işitsel görüşebilirsin. (Zorlukları kabul etmek ve üstesinden gelmek)
İnsan doğası gereği bir şeyleri başarmaya ve üstesinden gelmeye meyillidir. İnsanları en çokta başarma hırsı tatmin eder. Bu nedenle insanların bu yönlerini daha çok açığa çıkarmaya çalışmak önemlidir. Fakat burada başarmak derken 'dünyaları kurtarmalar' gibi şeyleri kastetmiyorum. Burada bahsettiğim şey kendimiz için küçük şeylerle başlamak. Örneğin spor yapmayı sevmeyen Ayşe, yürüyüş yapmakla ya da 10.000 adım hedefiyle bunu hem sağlığı hemde yeni yerler ya da doğayı biraz daha görmek umuduyla yapabilir.
Yani benim psikolojik sağlamlık için inandığım değerler; - meşguliyet ve başarı
2 - Okuduğum metni 2.soruya uyarladım gibi ama bende insanların zorlukları kabul ederek ilerleyebileceğini inanlardanım. Örneğin lise zamanı kendimi ders çalışmaya ve kitap okumaya öyle bir kaptırmıştımki üniversiteye geçtiğimde yakın arkadaşlarım dışında insanlarla konuşmayı adeta unutmuştum. Bir yerlere gidip yiyip içmek, bir kulübe gidip üye olmak bile bana zor geliyordu ve artık yakın arkadaşlarımla aynı bölümde değildik. Bunun üstesinden gelebilmek ilk etapta zor gibi görünüyordu. Fakat kendime sanki 'şu kitabı kesinlikle okumalıyım' der gibi insanlarla tanışmaya karar verdim. İnsanlardan çekinmek yerine onlarla belki ilginç konulardan bahsedecek belki de hiç bilmediğim aktivitelere katılacaktım. Ama günün sonunda bir arkadaşla Fransız repi hakkında tartışırmış, bir diğeriyle Şile'de orman oyun aktiviteleri için çalışıyorken, okuldaki baristayla arkadaştım artık. Ben insanların geliştirilebilir olduklarına ve evrimleştirilebilir olduklarına inanan biriyim. Hatta, belki bu hayatta ben yazmadım ama paralel evrenlerin birinde mutlaka bu cümlenin ucundan bir yerinden tutmuşumdur dediğim bir cümleyi hatırlatmak istiyorum. "Sen hüzünlüsün diye dünya durup sana yol vermeyecek." - Doğan CÜCELOĞLU Bu nedenle kötü duyguları anlarında yaşayıp daha sonra 'Evet, ben kötü bir durum yaşadım' diyerek onu kabullenmek ve daha sonra bunun üstesinden gelip hayata devam etmemiz gerekir.
3 - Belief (İnanç); Bu basamakta hayatı, hayatımızı yani yaşamımızı anlamladırmayı çalışırız. Bunu farklı yollarla yapmak mümkündür. Örneğin korktuğumuzda, endişeli ya da depresif durumlarda dua eder, mucizevi bir elin bize yardım etmesini bekleriz.
Affect (Duygu); Korktuğumuzu bazen belli etmek istemeyebilir ya da duygulardan kaçınmak isteyebiliriz fakat karşımızdakilerin bizi daha net bir şekilde anlayabilmesi için duygularımızı olabildiğince ifade edebilmeliyiz.
Social Interaction (Sosyal Etkileşim): Sosyal destek almak ya da vermek bizim birileri için değerli olduğumuzu ve birilerinin bizim için değerli olabildiğini fark etmemize yardımcı olur. Bu sayede aidiyet duygumuz, bizimde bir sınıfa mensup olduğumuzu ve yalnız olmadığımızı fark etmemizi sağlar. Örneğin korkularımızı birileriyle paylaşabilir, tavsiyeler alabiliriz. Akşam vakti sokak köpeklerinden korktuğumuzda çevrede güvenilir birilerini aramak gibi.
Imagination (Hayal Gücü): Benim için bu basamak, insanların eğer hayal gücü olmasaydı yaşamaya değer bir şeyleri olmayacağına inandığım basamaktır. Hayal gücü insanın her şeyden önce en önemli gücüdür ve bu konuda kesinlikle adil bir dağılım vardır. Silahlarımız değil, kalemlerimiz savaşsın isterdim. ("Beyinlerimiz savaşsın isterdim ama görüyorum ki siz silahsızsınız bayım" - Franz KAFKA). Hayal edelim, güzel bir gelecek ve mutlu bir yaşam hayal edelim.
Cognition (Biliş): Bu basamakta bir makine gibi sürekli bir şeyleri düşünen, hesaplayan ve yargıya varan beynimizin becerileriyle ilgilidir. Köpekten korktuğumuzda aklımıza onların bazen bizimle oynamak isteyebileceklerini, acıktıklarını, susadıklarını belki de bize bir şeyle anlattıklarını düşünebiliriz. Daha sakin kalarak en uygun yolu seçmek her zaman iyidir.
Physical (Davranış): Bu basamakta bedeninde rahatlaması için bir şeyler yapmamız gerekir. Örneğin yakınlarda bir orman ya da koru varsa keşfe çıkabilir, orman yürüyüşleri yapabiliriz. Oturup düşünmek güzeldir ama birazda eyleme geçmek gerekir.
Merhabalar bugün sizlerle hem 1. hem de 3. görevi paylaşacağım
1. GÖREV
DUYGUSAL SAĞLAMLIK NASIL GELİŞİR?
Duygularımızın Altında Başka Bir Duygu Olabilir Mi?
Duygusal sağlamlık, insanın pozitif-negatif deneyimleri,
duyguları ve kişilik özellikleriyle kuvvetli taraflarına yönünü çeviren bir
kavramdır. (Harmancı, Öcalp ve Bozgöz 2019, s. 229-241)
Duygusal sağlamlık kimi zaman uzun süreçlerle kazanılabilen kimi zaman ise zaten içimizde bulunan güce kulak vererek deneyimleyebileceğimiz bir kavram. Bu sürecin neresinde olursanız olun en güçlü basamak hep fark ediyor olmak olacak. Bir duyguyu hissediyor olmak her zaman onu anlamak anlamına gelmez; mesela çıkışırız karşımızdakine ve sinirli olduğumuz fikri yapışır zihnimizin eteklerine ve düşünmeyiz neden çıkıştığımızı. "Sinirlerimi bozdu, ben de çıkıştım." Hak veririz kendimize ve bu fikre daha çok inandırırız kendimizi. "Ya işte böyle yaparak zıplatıyorlar sinirimi, bilerek yaptı kesin!" Fakat bu davranışın, hazır sebebin üstüne konmanın bize ne kadar zarar verdiğini göremiyoruz.
"Ben orada neden sesimi yükselttim?"
"Aslında sinirlenmek değildi de bastırmaya çalıştığım bir üzüntü mü yaşadım?"
"Sözünü tutmaması beni kırdığı için mi böyle davrandım?"
Yukarıdakiler davranışın esasen neye dayandığını öğrenmek için örnek bir iki cümle. Eğer yaşadığımız duygu gerçekten ve sadece sinir değilse beynimizde dönüp duracak, belki de yıllar sonra alakasız olduğunu düşündüğümüz anlarda bunları hatırlayacağız ve anlamlandıramadığımız aynı hissi hissedeceğiz.
Bu yenilgilere düşmemek için konu kendimiz olduğunda peşin hükümlü olmamak ve kendimizi anlamaya, fark etmeye çalışmak çok önemli. Hayat akıyor ve durup düşünmeye zaman kalmıyor bahanesini hayatımızdan çıkartıp gerçek değeri kendimize ve kendi değerlerimize vermemiz gerektiğini anlamak lazım.
Kendi duygularımızı anladık e sonra? Bu olay karşısında neden böyle hissettiğimizi de bulmamız lazım. Hissettiğimiz şey iyiyse bu olayı depolamak lazım. Hissedilen iyi şeylerin kışlık hazırlar gibi zor zamanlarda kullanılmak üzere kavanoza konulması gerekli. Kötü duygular ise anlamlandırılıp çözüme kavuşmalı ki o duygudan almamız gereken deneyimi alalım ve serbest bırakalım.
Biz bu hayatı kontrol edemeyiz ama dalgaya göre sörf yapabiliriz. Değiştiremeyeceğimiz şartların, koşulların ve olayların varlığını kabul etmeli zaman zaman da rotamızı yeniden düzenleyebilmeliyiz. Bizler birer makine değiliz ve insan olmanın getirdiği tüm güzellikleri hak ediyoruz.
Kaynakça
Harmancı, H. , Öcalp, G. & Bozgöz, H. (2019). GENÇ YETİŞKİNLERDE PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK VE DUYGUSAL ÖZ-FARKINDALIK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ . Karatay Sosyal Araştırmalar Dergisi , (3) , 229-241
3. GÖREV
Bu maddeleri yazarken ben acaba bu konuda ne yapabiliyorum ya da yapsam beni rahatlatır dediğim şeyleri düşünerek doldurdum başlıkların altını.
Umarım sizin de hoşunuza gider, buyurunuz..
İNANÇ
Gün içinde kullandığımız kelimelerle düşünürüz. beynimizin işleyişini pozitif yönde etkilemek için olumlu kelimeler ve cümleler kullanmayı deneyin
DUYGU
Hissettiğiniz duyguyu ve sebebini düşünün. Duygularınızı anlamlandırmak için bu konu hakkında yazmak bize iyi gelecek, yaralarımızı saracak
SOSYAL
Yaşadığınız şeylerin başkaları tarafından da yaşanıyor olduğunu unutmayın. Bu sebeplerle ailenizle/arkadaşlarınızla kendiniz hakkında paylaşımlarda bulunmaktan çekinmeyin.
HAYAL GÜCÜ
Kendi en iyi versiyonunuzu hayal edin, onun ne hissettiğini düşünün. Bu deneyimi renk kombinasyonlarıyla ifade etmeyi deneyin.
BİLİŞ
Benzer deneyimlerinizi kıyaslayın. Deneyimlerinizi belirli kriterlere göre puanlayın. Neyin size daha iyi geldiğini anlamanızda yardımı olacağını düşünüyorum.
FİZİKSEL
Rotasız yürüyüşlere çıkın.
1. GÖREV
DUYGUSAL SAĞLAMLIK NASIL GELİŞİR?
Duygularımızın Altında Başka Bir Duygu Olabilir Mi?
Duygusal sağlamlık, insanın pozitif-negatif deneyimleri,
duyguları ve kişilik özellikleriyle kuvvetli taraflarına yönünü çeviren bir
kavramdır. (Harmancı, Öcalp ve Bozgöz 2019, s. 229-241)
Duygusal sağlamlık kimi zaman uzun süreçlerle kazanılabilen kimi zaman ise zaten içimizde bulunan güce kulak vererek deneyimleyebileceğimiz bir kavram. Bu sürecin neresinde olursanız olun en güçlü basamak hep fark ediyor olmak olacak. Bir duyguyu hissediyor olmak her zaman onu anlamak anlamına gelmez; mesela çıkışırız karşımızdakine ve sinirli olduğumuz fikri yapışır zihnimizin eteklerine ve düşünmeyiz neden çıkıştığımızı. "Sinirlerimi bozdu, ben de çıkıştım." Hak veririz kendimize ve bu fikre daha çok inandırırız kendimizi. "Ya işte böyle yaparak zıplatıyorlar sinirimi, bilerek yaptı kesin!" Fakat bu davranışın, hazır sebebin üstüne konmanın bize ne kadar zarar verdiğini göremiyoruz.
"Ben orada neden sesimi yükselttim?"
"Aslında sinirlenmek değildi de bastırmaya çalıştığım bir üzüntü mü yaşadım?"
"Sözünü tutmaması beni kırdığı için mi böyle davrandım?"
Yukarıdakiler davranışın esasen neye dayandığını öğrenmek için örnek bir iki cümle. Eğer yaşadığımız duygu gerçekten ve sadece sinir değilse beynimizde dönüp duracak, belki de yıllar sonra alakasız olduğunu düşündüğümüz anlarda bunları hatırlayacağız ve anlamlandıramadığımız aynı hissi hissedeceğiz.
Bu yenilgilere düşmemek için konu kendimiz olduğunda peşin hükümlü olmamak ve kendimizi anlamaya, fark etmeye çalışmak çok önemli. Hayat akıyor ve durup düşünmeye zaman kalmıyor bahanesini hayatımızdan çıkartıp gerçek değeri kendimize ve kendi değerlerimize vermemiz gerektiğini anlamak lazım.
Kendi duygularımızı anladık e sonra? Bu olay karşısında neden böyle hissettiğimizi de bulmamız lazım. Hissettiğimiz şey iyiyse bu olayı depolamak lazım. Hissedilen iyi şeylerin kışlık hazırlar gibi zor zamanlarda kullanılmak üzere kavanoza konulması gerekli. Kötü duygular ise anlamlandırılıp çözüme kavuşmalı ki o duygudan almamız gereken deneyimi alalım ve serbest bırakalım.
Biz bu hayatı kontrol edemeyiz ama dalgaya göre sörf yapabiliriz. Değiştiremeyeceğimiz şartların, koşulların ve olayların varlığını kabul etmeli zaman zaman da rotamızı yeniden düzenleyebilmeliyiz. Bizler birer makine değiliz ve insan olmanın getirdiği tüm güzellikleri hak ediyoruz.
Kaynakça
Harmancı, H. , Öcalp, G. & Bozgöz, H. (2019). GENÇ YETİŞKİNLERDE PSİKOLOJİK SAĞLAMLIK VE DUYGUSAL ÖZ-FARKINDALIK DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ . Karatay Sosyal Araştırmalar Dergisi , (3) , 229-241
3. GÖREV
Bu maddeleri yazarken ben acaba bu konuda ne yapabiliyorum ya da yapsam beni rahatlatır dediğim şeyleri düşünerek doldurdum başlıkların altını.
Umarım sizin de hoşunuza gider, buyurunuz..
İNANÇ
Gün içinde kullandığımız kelimelerle düşünürüz. beynimizin işleyişini pozitif yönde etkilemek için olumlu kelimeler ve cümleler kullanmayı deneyin
DUYGU
Hissettiğiniz duyguyu ve sebebini düşünün. Duygularınızı anlamlandırmak için bu konu hakkında yazmak bize iyi gelecek, yaralarımızı saracak
SOSYAL
Yaşadığınız şeylerin başkaları tarafından da yaşanıyor olduğunu unutmayın. Bu sebeplerle ailenizle/arkadaşlarınızla kendiniz hakkında paylaşımlarda bulunmaktan çekinmeyin.
HAYAL GÜCÜ
Kendi en iyi versiyonunuzu hayal edin, onun ne hissettiğini düşünün. Bu deneyimi renk kombinasyonlarıyla ifade etmeyi deneyin.
BİLİŞ
Benzer deneyimlerinizi kıyaslayın. Deneyimlerinizi belirli kriterlere göre puanlayın. Neyin size daha iyi geldiğini anlamanızda yardımı olacağını düşünüyorum.
FİZİKSEL
Rotasız yürüyüşlere çıkın.
- öncelikle son ödevimizi paylaşmak isterim. bu güzel eğitimi bana hatırlatacak özet bir resim çizmemizi istediler. hepimiz kendi duygu ve öğrendiklerimizle öznel bir çalışma yaptık.
https://www.linkedin.com/posts/hayat-gokduman-b20a56246_y%C3%B6nderle-akademi-furkan-enes-%C3%B6ztoprak-aygaz-activity-6982418341558665216-RKei?utm_source=share&utm_medium=member_desktop
-ikinci olarak 3.görevimizi paylaşacağım. Ben bu göreve kendi deneyimlerimi de dahil ettim.
İnanç: Zor ve sıkışmış hissettiğimiz anlarda özsaygımızı ve sevgimizi korumak daha zor oluyor. Bu anlarda müzik dinleyerek sakinleşip daha sonra geçmiş başarılarımızı hatırlayıp kendimize olan güvenimizi geri getirebiliriz.
Duygu: Hissettiğimiz duygulardan kaçmamalıyız. Bastırılan duygular bizim başarımızın önüne koyduğumuz engeller olarak daha sonra karşımıza çıkabilir. Duygularımızla yüzleşmek bize daha rahatlatıcı gelir ve zihnimizi daha dingin yapar.
Sosyal: Sosyal ortamımızı isteğimize göre şekillendirmek ve iyi bir sosyal ortamımızın olması bizim diğer maddeleri daha kolay gerçekleştirip aşmamızı sağlar. En azından benim için sosyal ortamımı iyileştirecek aktiviteler motivasyonuma katkı sağlıyor.
Hayal Gücü: Hayal edilemeyen şey başarılamaz. Hayallerimiz bizim esas dayanma kaynaklarımızdır.
Biliş: Farkındalık yolumuzu görmemizi sağlar. Bilinçli olmak bizi rahatlatır çünkü yapacaklarımızı biliriz ve adımlarımızı planlayabiliriz.
Fiziksel: Güzel bir uykunun ardından sabah müzik dinleyerek yürüyüş yapmak ve sonunda bir sahilde kafamızı dinlemek denizi izlemek fiziksel halime iyi geliyor.
https://www.linkedin.com/posts/hayat-gokduman-b20a56246_y%C3%B6nderle-akademi-furkan-enes-%C3%B6ztoprak-aygaz-activity-6982418341558665216-RKei?utm_source=share&utm_medium=member_desktop
-ikinci olarak 3.görevimizi paylaşacağım. Ben bu göreve kendi deneyimlerimi de dahil ettim.
İnanç: Zor ve sıkışmış hissettiğimiz anlarda özsaygımızı ve sevgimizi korumak daha zor oluyor. Bu anlarda müzik dinleyerek sakinleşip daha sonra geçmiş başarılarımızı hatırlayıp kendimize olan güvenimizi geri getirebiliriz.
Duygu: Hissettiğimiz duygulardan kaçmamalıyız. Bastırılan duygular bizim başarımızın önüne koyduğumuz engeller olarak daha sonra karşımıza çıkabilir. Duygularımızla yüzleşmek bize daha rahatlatıcı gelir ve zihnimizi daha dingin yapar.
Sosyal: Sosyal ortamımızı isteğimize göre şekillendirmek ve iyi bir sosyal ortamımızın olması bizim diğer maddeleri daha kolay gerçekleştirip aşmamızı sağlar. En azından benim için sosyal ortamımı iyileştirecek aktiviteler motivasyonuma katkı sağlıyor.
Hayal Gücü: Hayal edilemeyen şey başarılamaz. Hayallerimiz bizim esas dayanma kaynaklarımızdır.
Biliş: Farkındalık yolumuzu görmemizi sağlar. Bilinçli olmak bizi rahatlatır çünkü yapacaklarımızı biliriz ve adımlarımızı planlayabiliriz.
Fiziksel: Güzel bir uykunun ardından sabah müzik dinleyerek yürüyüş yapmak ve sonunda bir sahilde kafamızı dinlemek denizi izlemek fiziksel halime iyi geliyor.
Duygusal sağlamlılık nasıl gelişir ? Duygularına hakim olmakla gelişebileceğini düşünüyorum ben .Yani her şeyin fazlası zarar. Çok fazla akılla hareket etmemeli, çok fazla duygulara kapılmamalı . Hayatta her şeyin her şeyin fazlasını tutturabilmeyi öğrenmek gerekir. Bu bir yetidir bu kazanılabilir , öğrenilebilir . Çok fazla duygularıyla karar vermiş biri olarak söylüyorum bunu. Duygularını tek referans noktası olarak kabul etmemeli . Duygu ile davranış arasına zamansal bir mesafe konulmalı. Duyguyu filtreye maruz tutmalı duygu tek başına doğru kararlar verdirmez . Birkaç saat birkaç gün hissettiğin şeylere mesafe koymalı. Harekete geçmek için hissettiğin duygunun son haline gelmesini beklemek gerekir. Zamana ihtiyacın vardır her zaman.Yoğun duygular hissederken eyleme geçme, rutin bir iş yap. İnsanlar sana karşı zarar verme eyleminde değiller kendi çıkarlarını korumaya çalışıyorlar sadece bunu bil ve bu doğanın kanunu kabullen . Niyet okuma , zihin okuma yapma. Olayların merkezinde sen yoksun. Yani sen olduğun için değil kişinin tavrının öyle olduğunu göz önünde bulundurmalı. Kişiler arasında olan belirsizlikleri en kötü tarafıyla düşünür hemen en kötüsünü aklına getirme sakinleş ve şu anki düşüncelerine duygularının etkisinde bulunduğun için sahip olduğunu farkına var . Belki de en önemlisi bunu farkında varabilmek .Duygusal yapını kontrol edebilmeyi ögren. Olanları kontrol edemezsin eninde sonunda problemleri yaşarız ,tahmin edemezsin. Sadece elinden geleni yapmalısın. Bu hayatın çok doğal bir noktası.
BASIC PH ' ı kullan . B harfiyle başla.
İnan : Yaşamı anlamlandırmaya çalış. Bir şeylere inan. Bu illa kendinden daha aşkın bir güce inanmak olmayabilir . Kendi içindeki güvene ve inanca inanmalı en önemlisi. Ne günler geldi geçti kimler kimler neler yaşadı da geçti unutuldu. Geçiyor, inan . Kuşa inan , karıncanın kendinden kat ve kat fazla ağırlıkları nasıl taşıdığını incele karıncanın kendine olan güvenini inancını gör sende kendine inan.
Duygu: Konuş . Birilerine dert yanmak sorunlarından bahsetmek bazen güçsüz hissettiriyor anlattıktan sonra belki de zayıf gözükmekten endişe ediyorsun biliyorum. Daha çok erkeklerde görüyorum bunu .Bunu aşamıyorsan eğer ( söylediğime bakma bende anlatamıyorum) kendinle konuş . Her zaman içindeki sana konuş . Şu an bu duyguyu hissediyorsun normal de kendine . Duygularından dolayı kendini suçlu hissetme . Bazen birilerini kıskandığımda kendimi suçlu hissediyorum ben mesela. Bunu kabullen . Bunu yok sayma , savaşma . Kabullen ve yönet . Duygunu görmezden gelirsen sırtında hep seni kontrol eder onu görebildiğini ona belli et karşına al o duygunu . Öfke olur kıskançlık olur üzüntü olur . Onu görünebil kıl ve seni görüyorum sen beni değil ben seni yöneteceğim de ona . Yönetebileceğine dair kendine kesinlikle güven. Nil Karaibrahimgil bir şarkısında şey der ''Şimdi duvara yaz . Kendimi suçlu hisssetmiyorum.''
Sosyal Destek: Ben almayı tercih etmediğim için aslında bu konuda bir şey diyemem ama , gruplara ait olma hissi , yalnızlık duygusunda kurtulabilme anlatabilme hangi durumdaysan seni o durumdan kurtarabilir. Bazen bazı sorunları sesli dile getirince anlatınca aslında o kadar da büyük olmadığını belki daha farklı pencerelerden bakılarak yapılan yorumlarla daha net görebilirsin. Olabilir bunu kullan . Kadınlar bu konuda çok iyiler. Hep anlatıyorlar . Dertlerini kadın arkadaşlarıyla hep paylaşıyorlar dertleri hafifliyor gibi geliyor demek ki sonra . Benzer acılara sahip olduklarını görüp sakinleşiyorlar. Ama hep görüyorum . Bir türlü erkekler bunu yapamıyorlar gayet net de onları anlayabiliyorum . Güçsüz gözükme durumu . Erkek arkadaşların karşıdan verebileceği ya ne duygusal adamsın oglum tepkisi. Yalnızlaştırıyor insanı . İçindeki sen de tutuyor belki seni .Anlatma abartıyorsun zayıf gözükeceksin ağlama diyen sen . O benden bende hoşlanmıyorum .
Hayal Gücü : En sevdiğimdir. Hiç ölmedi bende. Çocukken de çok kurardım. Büyüyünce bazı insanlar kırıldıklarını gördükçe susturuyorlar o sesi çok değişik insanlar ortaya çıkıyor . Bazen izliyorum da şaşırıyorum . Nasıl kaba bir insan olmuş nasıl unutmuş kendini nasıl semsert olmuşlar . Üzülüyorum hemen aklıma çocukluğunu getiriyorum o kişinin . Bu böyle değildi kesinlikle diyorum . Böyle olmuş . Bazıları büyürken çok farklı yollardan geçiyor. Normal dışı yollar bunlar . Konuştukça diğer dünyayı gördüm ben .Herkes akşam yemeğinde sofrada beraber oturmuyor her anne baba yatmadan çocuklarını öpmüyormuş ben bunu 6 yaşındayken bir çocukla konuşurken ögrenmiştim. Şaşkınlığım hala aklımda. ı o çocuk büyürken hayal kurarak büyüdüğünde de içindeki çocuğu öldürmeyerek hayal kurmasına izin vererek duygusal sağlamlılığını sağlamlaştırma yolunu kullanmalı.
Biliş : Mantık . Mantığını kullan .Eksiyi artıyı hesapla .
Fiziksel Aktivite : En sevdiğim listesinde 2 . Spor yap . Ağırlık kaldır belki hobi olarak başka bir spor bul . Takım çalışması içerisinde olan bir spora kaydolmak devam etmek daha sonra başarabildiğini görmek sana güçlü kuvvetli hissettirecektir. Duygusal sağlamlılığında da bundan etkilenecektir tabi ki. Disiplin içerisinde spor yap . Zaten belli bir süre sonra alışkanlık haline gelecektir. Ağırlıkları kaldırırken dertlerini kaldırıyormuş gibi düşün. Boks yapıyorsan eğer torbada derdine vur . Sporla sadece fiziksel sağlamlılığın artmayacak duygusal olarak da disiplinel olarak da sağlamlaşacaksın.
Kendini çok sev . Ben neden değerliyim diye düşünerek önüne bir kağıt kalem al ve yaz . Daha sonra oku bunları . Arkadaşların varsa eğer onlarla yapmaya çalış bu aktiviteyi . Birbirinize sesli okuyun sonra . Neden değerli olduğunu bil. Biricik olduğunu bil . Duygularını her zaman karşına al oturt onları görebil . Sırtında hayalet gibi dolaşırlarsa onlar senin efendin olur . Umutlu ol . İnançlı ol .
BASIC PH ' ı kullan . B harfiyle başla.
İnan : Yaşamı anlamlandırmaya çalış. Bir şeylere inan. Bu illa kendinden daha aşkın bir güce inanmak olmayabilir . Kendi içindeki güvene ve inanca inanmalı en önemlisi. Ne günler geldi geçti kimler kimler neler yaşadı da geçti unutuldu. Geçiyor, inan . Kuşa inan , karıncanın kendinden kat ve kat fazla ağırlıkları nasıl taşıdığını incele karıncanın kendine olan güvenini inancını gör sende kendine inan.
Duygu: Konuş . Birilerine dert yanmak sorunlarından bahsetmek bazen güçsüz hissettiriyor anlattıktan sonra belki de zayıf gözükmekten endişe ediyorsun biliyorum. Daha çok erkeklerde görüyorum bunu .Bunu aşamıyorsan eğer ( söylediğime bakma bende anlatamıyorum) kendinle konuş . Her zaman içindeki sana konuş . Şu an bu duyguyu hissediyorsun normal de kendine . Duygularından dolayı kendini suçlu hissetme . Bazen birilerini kıskandığımda kendimi suçlu hissediyorum ben mesela. Bunu kabullen . Bunu yok sayma , savaşma . Kabullen ve yönet . Duygunu görmezden gelirsen sırtında hep seni kontrol eder onu görebildiğini ona belli et karşına al o duygunu . Öfke olur kıskançlık olur üzüntü olur . Onu görünebil kıl ve seni görüyorum sen beni değil ben seni yöneteceğim de ona . Yönetebileceğine dair kendine kesinlikle güven. Nil Karaibrahimgil bir şarkısında şey der ''Şimdi duvara yaz . Kendimi suçlu hisssetmiyorum.''
Sosyal Destek: Ben almayı tercih etmediğim için aslında bu konuda bir şey diyemem ama , gruplara ait olma hissi , yalnızlık duygusunda kurtulabilme anlatabilme hangi durumdaysan seni o durumdan kurtarabilir. Bazen bazı sorunları sesli dile getirince anlatınca aslında o kadar da büyük olmadığını belki daha farklı pencerelerden bakılarak yapılan yorumlarla daha net görebilirsin. Olabilir bunu kullan . Kadınlar bu konuda çok iyiler. Hep anlatıyorlar . Dertlerini kadın arkadaşlarıyla hep paylaşıyorlar dertleri hafifliyor gibi geliyor demek ki sonra . Benzer acılara sahip olduklarını görüp sakinleşiyorlar. Ama hep görüyorum . Bir türlü erkekler bunu yapamıyorlar gayet net de onları anlayabiliyorum . Güçsüz gözükme durumu . Erkek arkadaşların karşıdan verebileceği ya ne duygusal adamsın oglum tepkisi. Yalnızlaştırıyor insanı . İçindeki sen de tutuyor belki seni .Anlatma abartıyorsun zayıf gözükeceksin ağlama diyen sen . O benden bende hoşlanmıyorum .
Hayal Gücü : En sevdiğimdir. Hiç ölmedi bende. Çocukken de çok kurardım. Büyüyünce bazı insanlar kırıldıklarını gördükçe susturuyorlar o sesi çok değişik insanlar ortaya çıkıyor . Bazen izliyorum da şaşırıyorum . Nasıl kaba bir insan olmuş nasıl unutmuş kendini nasıl semsert olmuşlar . Üzülüyorum hemen aklıma çocukluğunu getiriyorum o kişinin . Bu böyle değildi kesinlikle diyorum . Böyle olmuş . Bazıları büyürken çok farklı yollardan geçiyor. Normal dışı yollar bunlar . Konuştukça diğer dünyayı gördüm ben .Herkes akşam yemeğinde sofrada beraber oturmuyor her anne baba yatmadan çocuklarını öpmüyormuş ben bunu 6 yaşındayken bir çocukla konuşurken ögrenmiştim. Şaşkınlığım hala aklımda. ı o çocuk büyürken hayal kurarak büyüdüğünde de içindeki çocuğu öldürmeyerek hayal kurmasına izin vererek duygusal sağlamlılığını sağlamlaştırma yolunu kullanmalı.
Biliş : Mantık . Mantığını kullan .Eksiyi artıyı hesapla .
Fiziksel Aktivite : En sevdiğim listesinde 2 . Spor yap . Ağırlık kaldır belki hobi olarak başka bir spor bul . Takım çalışması içerisinde olan bir spora kaydolmak devam etmek daha sonra başarabildiğini görmek sana güçlü kuvvetli hissettirecektir. Duygusal sağlamlılığında da bundan etkilenecektir tabi ki. Disiplin içerisinde spor yap . Zaten belli bir süre sonra alışkanlık haline gelecektir. Ağırlıkları kaldırırken dertlerini kaldırıyormuş gibi düşün. Boks yapıyorsan eğer torbada derdine vur . Sporla sadece fiziksel sağlamlılığın artmayacak duygusal olarak da disiplinel olarak da sağlamlaşacaksın.
Kendini çok sev . Ben neden değerliyim diye düşünerek önüne bir kağıt kalem al ve yaz . Daha sonra oku bunları . Arkadaşların varsa eğer onlarla yapmaya çalış bu aktiviteyi . Birbirinize sesli okuyun sonra . Neden değerli olduğunu bil. Biricik olduğunu bil . Duygularını her zaman karşına al oturt onları görebil . Sırtında hayalet gibi dolaşırlarsa onlar senin efendin olur . Umutlu ol . İnançlı ol .
1. Duygusal sağlamlık nasıl gelişir?
Bence bu sorunun cevabını duyguları yaşamaya izin vermek ve bir şeyler yaşamak olarak ikiye ayırabiliriz. Üzüntü, gerginlik, korku ve endişe de neşe, sevgi ve mutluluk gibi önemli ve yaşanması gereken bir duygulardır ve hissedilmeyi hak ederler. Bunun yerine bastırıldığında ise bu duygular daha şiddetli bir şekilde geri döner ve hissedilen büyük negatif duygular duygusal sağlamlığı çokça etkiler. En basitinden ileri seviye girişimcilik programında başarılı olamayacağımı hissediyorsam bunu belki eğitmenlerimle, arkadaşlarımla veya ailemle paylaşmak bana daha iyi gelecektir çünkü endişem hazır daha küçükken bana destek olup endişemle savaşmamda, endişeye karşı daha sağlam durmama ve onu dozunda yaşamamıza yardımcı olacaklardır. Bunun yerine bastırmak böyle bir durumda kendimizi yetersiz hissetmemize, korkuların ve endişelerin büyümesine ve duygusal olarak sağlam olmamıza engel olacaktır. Bir şeyler yaşamış olmak da başka bir önemli faktördür. Üniversite sınavı gibi bir dönemden geçmiş ve bu süreci başarılı bir şekilde atlatmış olan herkes hayatın yarışlarla dolu olduğunun farkında olacak, bu konuyu gözünde büyütmeyecektir çünkü daha önce buna benzer bir süreçten geçmiştir ve bu süreci iyi yönetmiştir. Önceden başarabilmek duygusal olarak sağlam olmamıza oldukça yardımcı olur.
2. Linkteki içerikle ilgili düşüncelerim neler?
“Psikolojik sağlamlık gücü yüksek olan bireyler, yaşamın zor ve acı duygularını kabul ederek, bu duygularla birlikte iyileşme yönünde kendilerine yol açarak tecrübelerinden güçlenerek, çözümler üreterek çıkmayı başarırlar” kısmı benim için en önemli olan kısımdı çünkü düşüncelerimle çok paralel ilerliyor: duyguları yaşamak ve bir şeyler yaşamış olmak. İnsanlar olarak hepimiz boğuluyoruz. Bazılarımız okyanuslarda boğulurken bazılarımız bir kaşık suda boğuluyor olsa da herkes bir yerde boğuluyor. Demek istediğim, büyük de olsa küçük de olsa stres kaçınılmazdır insan hayatında. Önemli olan korkumuzu yaşayabilmek, onu bastırmamak ve daha öncesinde içinden çıktığımız durumları hatırlamak. Daha öncesinde bir su birikintisinden çıkmışken şimdi de denizden mi kurtulmaya çalışıyoruz? Hiç sorun değil, bunu daha önce yaptık, daha büyük de olsa yine yapabiliriz diyebilmek. Bunun dışında mükemmeliyetçi olmayın maddesi de benim için çok önemliydi. Bu görevlere başlamak bile benim için çok zordu çünkü en iyisi benimki olsun istiyorum. Herhangi bir eksik görmek istemiyorum yaptığım şeyde. Bu yüzden görevler beni günlerdir çok geriyordu ve beceremeyeceğimi düşünüyordum. Ancak bilgisayarı açıp yazmaya başladığımda her şey o kadar güzel aktı ki… Belki en iyisi ya da eksiksiz değil ama bunlar benden parçalar. Kafamın içinde bu konuyla ilgili dönen fikirler ve şimdi de buradalar. Bana ait oldukları için ne olursa olsun eşsiz olduğunun farkında olarak eksikleri umursamadan yazabiliyorum.
3. BASIC PH modeliyle stres olgusu ile nasıl baş edilir?
B (BELIEF): Doğal taşlar, tütsüler kullanmak (spiritüel güçleri olduğu inanılan objeler kullanmak); dua etmek ve tevekkül inancı stresle baş ederken bize yardımcı olabilirler.
A (AFFECT): Gülerek veya ağlayarak duyguyu ifade etmek ve bastırmaktan uzaklaşmak.
S (SOCIAL): Aile, arkadaşlar veya sevgili gibi özellikle yakınımızda olan insanlardan destek almak, çok basit gelecek belki ama onlarla bir kahve eşliğinde konuşmak bile bize çok fayda sağlayacaktır.
I (IMAGINATION): Yaratıcılığı ortaya koyacak herhangi bir şey. Bir kitap yazmak, kilden takılar yapmak, dans etmek, suluboya yapmak gibi şeyler mesela.
C (COGNITION): Eğer burada simli kalemlerimi kullanabilseydim kocaman harflerle TERAPİ yazardım ancak maalesef herkes için ulaşılabilir değil. Bunun dışında stresle ilgili herhangi bir makale okumak bile dahil edilebilir.
PH (PHYSICAL): Bir şeyler pişirmek, alışveriş yapmak, hatta ve hatta basit bir yürüyüşe çıkmak sayılabilir.
4. duygusal sağlamlık nasıl geliştirilirle ilgili paylaşım
https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:6984624773863493632/
Bence bu sorunun cevabını duyguları yaşamaya izin vermek ve bir şeyler yaşamak olarak ikiye ayırabiliriz. Üzüntü, gerginlik, korku ve endişe de neşe, sevgi ve mutluluk gibi önemli ve yaşanması gereken bir duygulardır ve hissedilmeyi hak ederler. Bunun yerine bastırıldığında ise bu duygular daha şiddetli bir şekilde geri döner ve hissedilen büyük negatif duygular duygusal sağlamlığı çokça etkiler. En basitinden ileri seviye girişimcilik programında başarılı olamayacağımı hissediyorsam bunu belki eğitmenlerimle, arkadaşlarımla veya ailemle paylaşmak bana daha iyi gelecektir çünkü endişem hazır daha küçükken bana destek olup endişemle savaşmamda, endişeye karşı daha sağlam durmama ve onu dozunda yaşamamıza yardımcı olacaklardır. Bunun yerine bastırmak böyle bir durumda kendimizi yetersiz hissetmemize, korkuların ve endişelerin büyümesine ve duygusal olarak sağlam olmamıza engel olacaktır. Bir şeyler yaşamış olmak da başka bir önemli faktördür. Üniversite sınavı gibi bir dönemden geçmiş ve bu süreci başarılı bir şekilde atlatmış olan herkes hayatın yarışlarla dolu olduğunun farkında olacak, bu konuyu gözünde büyütmeyecektir çünkü daha önce buna benzer bir süreçten geçmiştir ve bu süreci iyi yönetmiştir. Önceden başarabilmek duygusal olarak sağlam olmamıza oldukça yardımcı olur.
2. Linkteki içerikle ilgili düşüncelerim neler?
“Psikolojik sağlamlık gücü yüksek olan bireyler, yaşamın zor ve acı duygularını kabul ederek, bu duygularla birlikte iyileşme yönünde kendilerine yol açarak tecrübelerinden güçlenerek, çözümler üreterek çıkmayı başarırlar” kısmı benim için en önemli olan kısımdı çünkü düşüncelerimle çok paralel ilerliyor: duyguları yaşamak ve bir şeyler yaşamış olmak. İnsanlar olarak hepimiz boğuluyoruz. Bazılarımız okyanuslarda boğulurken bazılarımız bir kaşık suda boğuluyor olsa da herkes bir yerde boğuluyor. Demek istediğim, büyük de olsa küçük de olsa stres kaçınılmazdır insan hayatında. Önemli olan korkumuzu yaşayabilmek, onu bastırmamak ve daha öncesinde içinden çıktığımız durumları hatırlamak. Daha öncesinde bir su birikintisinden çıkmışken şimdi de denizden mi kurtulmaya çalışıyoruz? Hiç sorun değil, bunu daha önce yaptık, daha büyük de olsa yine yapabiliriz diyebilmek. Bunun dışında mükemmeliyetçi olmayın maddesi de benim için çok önemliydi. Bu görevlere başlamak bile benim için çok zordu çünkü en iyisi benimki olsun istiyorum. Herhangi bir eksik görmek istemiyorum yaptığım şeyde. Bu yüzden görevler beni günlerdir çok geriyordu ve beceremeyeceğimi düşünüyordum. Ancak bilgisayarı açıp yazmaya başladığımda her şey o kadar güzel aktı ki… Belki en iyisi ya da eksiksiz değil ama bunlar benden parçalar. Kafamın içinde bu konuyla ilgili dönen fikirler ve şimdi de buradalar. Bana ait oldukları için ne olursa olsun eşsiz olduğunun farkında olarak eksikleri umursamadan yazabiliyorum.
3. BASIC PH modeliyle stres olgusu ile nasıl baş edilir?
B (BELIEF): Doğal taşlar, tütsüler kullanmak (spiritüel güçleri olduğu inanılan objeler kullanmak); dua etmek ve tevekkül inancı stresle baş ederken bize yardımcı olabilirler.
A (AFFECT): Gülerek veya ağlayarak duyguyu ifade etmek ve bastırmaktan uzaklaşmak.
S (SOCIAL): Aile, arkadaşlar veya sevgili gibi özellikle yakınımızda olan insanlardan destek almak, çok basit gelecek belki ama onlarla bir kahve eşliğinde konuşmak bile bize çok fayda sağlayacaktır.
I (IMAGINATION): Yaratıcılığı ortaya koyacak herhangi bir şey. Bir kitap yazmak, kilden takılar yapmak, dans etmek, suluboya yapmak gibi şeyler mesela.
C (COGNITION): Eğer burada simli kalemlerimi kullanabilseydim kocaman harflerle TERAPİ yazardım ancak maalesef herkes için ulaşılabilir değil. Bunun dışında stresle ilgili herhangi bir makale okumak bile dahil edilebilir.
PH (PHYSICAL): Bir şeyler pişirmek, alışveriş yapmak, hatta ve hatta basit bir yürüyüşe çıkmak sayılabilir.
4. duygusal sağlamlık nasıl geliştirilirle ilgili paylaşım
https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:6984624773863493632/
1. GÖREV
DUYGUSAL SAĞLAMLIK NASIL GELİŞİR?
Duygularımız bizimle kukla gibi oynar. Duygulanım eğilimi olmasa, riskleri ve faydaları değerlendirmemiz birbirinden bağımsız olurdu. Buna bağlı olarak hayatımızın akışı, bizi her zaman değişim ve dönüşüme sürükler. Bu tür değişimler olduğunda baş etme tarzı, iyimserlik, umut ve duygusal sağlamlık gibi etkenler bizlerin psikolojik kaynaklarıdır. Hayatımızın çoğu evresinde duygusal dayanıklılığa ihtiyaç duyuyoruz.
Yapılan araştırmalara göre duygusal dayanıklılığı yüksek olan insanlara bakıldığında büyük bir kısmında ortak özelliklere rastlanılmış. Bu özelliğe sahip olan insanların genel olarak ; gerçeği olduğu gibi kabul ettiklerine, doğaçlama/spontane hareket edebilir oluşlarına, hayatın anlamlı olduğuna dair, dört elle sarıldıkları birtakım değerlerle desteklenen güçlü bir inanç beslediklerine, iyimser davranış gösterdiklerine, sosyal yapılarının olduğuna, fiziksel olarak güçlü olduklarına, ve her koşulda ve her zaman yeni çözümler üretebilir oluşlarına dikkat edilmiştir. Peki kişi bu yetkinliklerin çoğuna sahip değilse duygusal dayanıklılığını artırmak için ne yapmalı sorusuna yönelelim. Duygusal dayanıklılığımızı artırmak için olumsuz yönlerimiz yerine olumlu olan yönlerimize odaklanmak bunların temelinde yer alıyor. Buna bağlı olarak; güçlü olduğunu fark ettiğimiz yönlerimizi analiz etmek de bu listenin başında yer alabilir bir unsurdur. Yakınlarınızla sohbet ederken "duygusal dayanıklılık, psikolojik sağlamlık" gibi kavramlar üzerinden yakınlarınızın koruyucu faktörlerini bulmalarına yardımcı olabilirsiniz. Aynı zamanda aktif baş etme becerileri olan mizah, iletişim becerileri, atılganlık, duygu düzenleme, eleştirel düşünme stratejileri gibi beceriler sizin ve yakınlarınızın hayatlarında olsun. Sosyalleşmek de önemli bir koruyucu faktördür, bu şekilde psikolojik sağlamlığınızın ve duygusal dayanıklılığınızın arttığını fark edebilirsiniz. Kendinize iyi gelen şeyleri hayatınıza çekin. Bunları birer rutin haline getirmeniz, sizi oldukça geliştirecektir. Hayata karşı umudunuzu her zaman diri tutun. Hayatın anlamlı bir yer olduğuna inanmak insana güç katar! Spontane ve doğaçlama hareketlerde, davranışlarda bulunmak (rutin dışı işler), duygusal olarak zayıf hissettiğiniz dönemlerde size oldukça fayda sağlayacaktır.
2. GÖREV
Genel olarak psikolojik sağlamlığım için burada yer alan maddelerin hepsi öyle içimi ferahlattı ki, yalnız olmadığımı ve her durumun herkes için birer süreçten ibaret olduğunu fark ettim. Bunları ne kadar iyi yönetebilirsek süreç bizim için o kadar rahat geçiyor. İlgimi en çok çeken ve hayatımda bu aralar en fazla dikkat ettiğim şeylerden birini kapsayan madde şu oldu: "Yaşadığınız zorlayıcı duygularda duyguya kendinizi kaptırmak yerine duygunuzu kabul edin" Duyguları kabullenmek, bunları görmezden gelmeyerek zamanında ve doyasıya yaşamanın gerçekten gerekli bir şey olduğunu fark ettim. Üzüntü durumlarında her ne kadar zor bir süreç olsa da sonradan geriye baktığınızda iyi ki bu duygumu zamanında yaşamışım diyorsunuz. Çünkü diğer türlü bir davranış sergilendiğinde bilinçaltınızda bu duygu "ben hala buradayım" diye, beklemediğiniz bir anda kendini ortaya çıkarmaya çalışıyor.
3. GÖREV: BASIC PH TEKNİĞİ
B (BELIEF): İyimser düşün, iyimser ol. Başaramayacağım korkusundansa kendine inan ve iyi yönlerinle değerlendirmeye bak. İnancını kendinle destekle.
A: yavru kedi/köpek sevmek, küçük bir çocukla vakit geçirmek ve oyunlar oynamak, seni rahatlatan müzikler dinlemek, meditasyon yapmak, yoga yapmak, uzun zamandır görüşmeyi planladığın arkadaşınla/yakınınla görüşmek
S: Sana ihtiyacı olan birçok kişi/canlının farkında olmak. Örneğin bir hayvan barınağına giderek onların sevgiye/ilgiye/gıdaya muhtaç oluklarını fark edip onlara birçok konuda destek olabilirsin. Aynı şekilde evsiz insanlara yardımcı olan derneklere/kuruluşlara üye olarak sen de destek sağlayabilirsin.
I: Evine/işine daha önce gitmediğin yollardan/sokaklardan girerek, daha önce fark etmeden yürüdüğün yolları daha anlamlı kılabilirsin. Kendini dansa, müziğe vererek kendini keşfedebilirsin.
C: Arkadaşlık ilişkilerinde seni bir süredir rahatsız eden durumları arkadaşınla çözme yoluna gidebilirsin. Birbirinize doğru sorular sorarak birbirinize karşı neler düşündüğünüzü/eksik ya da yanlış gördüklerinizi birbirinize aktardığınız bir etkinlik yapabilirsiniz.
PH: Kesinlikle spor yapmak. İmkan dahilinde değilse bile en azından yürüyüş veya bisiklet sürmek kesinlikle işe yarayacaktır. Yoga yapmak da ayrı keyif verici ve rahatlatan bir aktivite.
DUYGUSAL SAĞLAMLIK NASIL GELİŞİR?
Duygularımız bizimle kukla gibi oynar. Duygulanım eğilimi olmasa, riskleri ve faydaları değerlendirmemiz birbirinden bağımsız olurdu. Buna bağlı olarak hayatımızın akışı, bizi her zaman değişim ve dönüşüme sürükler. Bu tür değişimler olduğunda baş etme tarzı, iyimserlik, umut ve duygusal sağlamlık gibi etkenler bizlerin psikolojik kaynaklarıdır. Hayatımızın çoğu evresinde duygusal dayanıklılığa ihtiyaç duyuyoruz.
Yapılan araştırmalara göre duygusal dayanıklılığı yüksek olan insanlara bakıldığında büyük bir kısmında ortak özelliklere rastlanılmış. Bu özelliğe sahip olan insanların genel olarak ; gerçeği olduğu gibi kabul ettiklerine, doğaçlama/spontane hareket edebilir oluşlarına, hayatın anlamlı olduğuna dair, dört elle sarıldıkları birtakım değerlerle desteklenen güçlü bir inanç beslediklerine, iyimser davranış gösterdiklerine, sosyal yapılarının olduğuna, fiziksel olarak güçlü olduklarına, ve her koşulda ve her zaman yeni çözümler üretebilir oluşlarına dikkat edilmiştir. Peki kişi bu yetkinliklerin çoğuna sahip değilse duygusal dayanıklılığını artırmak için ne yapmalı sorusuna yönelelim. Duygusal dayanıklılığımızı artırmak için olumsuz yönlerimiz yerine olumlu olan yönlerimize odaklanmak bunların temelinde yer alıyor. Buna bağlı olarak; güçlü olduğunu fark ettiğimiz yönlerimizi analiz etmek de bu listenin başında yer alabilir bir unsurdur. Yakınlarınızla sohbet ederken "duygusal dayanıklılık, psikolojik sağlamlık" gibi kavramlar üzerinden yakınlarınızın koruyucu faktörlerini bulmalarına yardımcı olabilirsiniz. Aynı zamanda aktif baş etme becerileri olan mizah, iletişim becerileri, atılganlık, duygu düzenleme, eleştirel düşünme stratejileri gibi beceriler sizin ve yakınlarınızın hayatlarında olsun. Sosyalleşmek de önemli bir koruyucu faktördür, bu şekilde psikolojik sağlamlığınızın ve duygusal dayanıklılığınızın arttığını fark edebilirsiniz. Kendinize iyi gelen şeyleri hayatınıza çekin. Bunları birer rutin haline getirmeniz, sizi oldukça geliştirecektir. Hayata karşı umudunuzu her zaman diri tutun. Hayatın anlamlı bir yer olduğuna inanmak insana güç katar! Spontane ve doğaçlama hareketlerde, davranışlarda bulunmak (rutin dışı işler), duygusal olarak zayıf hissettiğiniz dönemlerde size oldukça fayda sağlayacaktır.
2. GÖREV
Genel olarak psikolojik sağlamlığım için burada yer alan maddelerin hepsi öyle içimi ferahlattı ki, yalnız olmadığımı ve her durumun herkes için birer süreçten ibaret olduğunu fark ettim. Bunları ne kadar iyi yönetebilirsek süreç bizim için o kadar rahat geçiyor. İlgimi en çok çeken ve hayatımda bu aralar en fazla dikkat ettiğim şeylerden birini kapsayan madde şu oldu: "Yaşadığınız zorlayıcı duygularda duyguya kendinizi kaptırmak yerine duygunuzu kabul edin" Duyguları kabullenmek, bunları görmezden gelmeyerek zamanında ve doyasıya yaşamanın gerçekten gerekli bir şey olduğunu fark ettim. Üzüntü durumlarında her ne kadar zor bir süreç olsa da sonradan geriye baktığınızda iyi ki bu duygumu zamanında yaşamışım diyorsunuz. Çünkü diğer türlü bir davranış sergilendiğinde bilinçaltınızda bu duygu "ben hala buradayım" diye, beklemediğiniz bir anda kendini ortaya çıkarmaya çalışıyor.
3. GÖREV: BASIC PH TEKNİĞİ
B (BELIEF): İyimser düşün, iyimser ol. Başaramayacağım korkusundansa kendine inan ve iyi yönlerinle değerlendirmeye bak. İnancını kendinle destekle.
A: yavru kedi/köpek sevmek, küçük bir çocukla vakit geçirmek ve oyunlar oynamak, seni rahatlatan müzikler dinlemek, meditasyon yapmak, yoga yapmak, uzun zamandır görüşmeyi planladığın arkadaşınla/yakınınla görüşmek
S: Sana ihtiyacı olan birçok kişi/canlının farkında olmak. Örneğin bir hayvan barınağına giderek onların sevgiye/ilgiye/gıdaya muhtaç oluklarını fark edip onlara birçok konuda destek olabilirsin. Aynı şekilde evsiz insanlara yardımcı olan derneklere/kuruluşlara üye olarak sen de destek sağlayabilirsin.
I: Evine/işine daha önce gitmediğin yollardan/sokaklardan girerek, daha önce fark etmeden yürüdüğün yolları daha anlamlı kılabilirsin. Kendini dansa, müziğe vererek kendini keşfedebilirsin.
C: Arkadaşlık ilişkilerinde seni bir süredir rahatsız eden durumları arkadaşınla çözme yoluna gidebilirsin. Birbirinize doğru sorular sorarak birbirinize karşı neler düşündüğünüzü/eksik ya da yanlış gördüklerinizi birbirinize aktardığınız bir etkinlik yapabilirsiniz.
PH: Kesinlikle spor yapmak. İmkan dahilinde değilse bile en azından yürüyüş veya bisiklet sürmek kesinlikle işe yarayacaktır. Yoga yapmak da ayrı keyif verici ve rahatlatan bir aktivite.
1. Görev: Duygusal Sağlamlık Nasıl Gelişir?
Duygusal sağlamlık, stresli durumlara adapte olmayı kapsar. Böyle durumlarda kişinin tepkilerini kontrol edebilmesi olarak da genelleyebiliriz. Bunu sağlamak için durumlara farklı yönlerden bakmak, mindfulness tekniklerini hayatımıza uygulamak gibi yöntemler olabilir. Araştırmalarımda birçok yöntem okusam da her şeyin özellikle duyguları tanımakla başladığına inanmaktayım. Kişiler duygularını bilerek hangi durumda nasıl tepki verdiğini öncelikle analiz ederek duygusal sağlamlığını yavaş ve emin adımlarla artırabilir.
2. Görev:
Yazının genel olmasıyla birlikte oldukça bilgilendirici olması benim için öne çıktı. Özellikle daha önce bu konu hakkında düşünmediğim bir tarafını paylaşmak istiyorum: "Psikolojik sağlamlığı yüksek insanları diğerinden farklılaştıran, onların daha az stresli olaylara maruz kalmaları değil, yaşadıkları zorlayıcı olayın aynı zamanda onları sağlamlaştıran şey de olmasıdır." Bu cümle çok fazla bizim ilgimizi çekmeyen bir yönü duygusal sağlamlığın. Gerçekten herkes aslında zorlu hayat koşullarında olabiliyor. Özellikle her şeyiyle mutlu görünen birisinin aslında neler yaşadığını bilemiyoruz. Bu kişilerin duygusal sağlamlığının yüksek olması açısından onlarla konuşuyor ve tebrik ediyor olmam gerektiğini bana fark ettirdi.
3. BASIC PH uygulamaları:
B - (Belief) İnanç: İnandıklarının bir listesini yaparak kendine hatırlatabilirsin. Bu seni güvende hissettirecektir.
A - (Affect) Duygu: Sevgi duygusunun öne çıkabileceğini önereceğim bu noktada. Bir bitki, bir hayvan da olabilir, bu şekilde bir olumlu duyguyu yönlendirebileceğin bir etkileşim kurmak çözüm olabilir.
S - (Social interaction) Dayanışma: Benzer bir durumu yaşayan ya da yaşamayan bir iletişime geçmek bu yolda yapılabilir. Bir arkadaşla iletişime geçmek olmuyorsa da internette bu durumu yaşayan birçok kişi seni yalnız hissettirmeyecektir :')
I - (Imagination) Düş: Hayal ettiğimiz esnada fizyolojik değişiklikler de olduğuna dair araştırmalarla karşılaşmıştım. Bu nedenle, zorlu bir durumda aslında iyi olduğun, bu durumun aslında nasıl olmasını istediğin hayali kurarak daha iyi hissedebilirsin.
C - (Cognifıon) Düşünce: Düşünce yapını değiştirmeye yönelik aktivitelerle iyimser düşünülebilir. Bir durum hakkında davranışlar ve duygular analiz edilerek "bunların yerine neyi daha olumlu düşünübilirim?" sorusunun cevapları belirli aralıklarla cevaplanarak içselleştirilebilir.
PH - (Physical) Davranış: Bu noktada stresin fizyolojik olarak hareket ederek dışarıya aktarılmasına dair bir yazı okudum. Evrimsel açıdan koşmak bizim vücudumuzda stresi atmamızı sağlayan noktalardan bir tanesi. Bu yüzden yürüyebilir, koşabilir, günde o dakika yogayı hayatına alabilirsin!
Duygusal sağlamlık, stresli durumlara adapte olmayı kapsar. Böyle durumlarda kişinin tepkilerini kontrol edebilmesi olarak da genelleyebiliriz. Bunu sağlamak için durumlara farklı yönlerden bakmak, mindfulness tekniklerini hayatımıza uygulamak gibi yöntemler olabilir. Araştırmalarımda birçok yöntem okusam da her şeyin özellikle duyguları tanımakla başladığına inanmaktayım. Kişiler duygularını bilerek hangi durumda nasıl tepki verdiğini öncelikle analiz ederek duygusal sağlamlığını yavaş ve emin adımlarla artırabilir.
2. Görev:
Yazının genel olmasıyla birlikte oldukça bilgilendirici olması benim için öne çıktı. Özellikle daha önce bu konu hakkında düşünmediğim bir tarafını paylaşmak istiyorum: "Psikolojik sağlamlığı yüksek insanları diğerinden farklılaştıran, onların daha az stresli olaylara maruz kalmaları değil, yaşadıkları zorlayıcı olayın aynı zamanda onları sağlamlaştıran şey de olmasıdır." Bu cümle çok fazla bizim ilgimizi çekmeyen bir yönü duygusal sağlamlığın. Gerçekten herkes aslında zorlu hayat koşullarında olabiliyor. Özellikle her şeyiyle mutlu görünen birisinin aslında neler yaşadığını bilemiyoruz. Bu kişilerin duygusal sağlamlığının yüksek olması açısından onlarla konuşuyor ve tebrik ediyor olmam gerektiğini bana fark ettirdi.
3. BASIC PH uygulamaları:
B - (Belief) İnanç: İnandıklarının bir listesini yaparak kendine hatırlatabilirsin. Bu seni güvende hissettirecektir.
A - (Affect) Duygu: Sevgi duygusunun öne çıkabileceğini önereceğim bu noktada. Bir bitki, bir hayvan da olabilir, bu şekilde bir olumlu duyguyu yönlendirebileceğin bir etkileşim kurmak çözüm olabilir.
S - (Social interaction) Dayanışma: Benzer bir durumu yaşayan ya da yaşamayan bir iletişime geçmek bu yolda yapılabilir. Bir arkadaşla iletişime geçmek olmuyorsa da internette bu durumu yaşayan birçok kişi seni yalnız hissettirmeyecektir :')
I - (Imagination) Düş: Hayal ettiğimiz esnada fizyolojik değişiklikler de olduğuna dair araştırmalarla karşılaşmıştım. Bu nedenle, zorlu bir durumda aslında iyi olduğun, bu durumun aslında nasıl olmasını istediğin hayali kurarak daha iyi hissedebilirsin.
C - (Cognifıon) Düşünce: Düşünce yapını değiştirmeye yönelik aktivitelerle iyimser düşünülebilir. Bir durum hakkında davranışlar ve duygular analiz edilerek "bunların yerine neyi daha olumlu düşünübilirim?" sorusunun cevapları belirli aralıklarla cevaplanarak içselleştirilebilir.
PH - (Physical) Davranış: Bu noktada stresin fizyolojik olarak hareket ederek dışarıya aktarılmasına dair bir yazı okudum. Evrimsel açıdan koşmak bizim vücudumuzda stresi atmamızı sağlayan noktalardan bir tanesi. Bu yüzden yürüyebilir, koşabilir, günde o dakika yogayı hayatına alabilirsin!
Merhaba sizinle 3. ve 4. görevi paylaşmak istiyorum. Umarım beğenirsiniz. <3
Dilay Çakır.
3. GÖREV
İNANÇSAL: Hayatınızda iyi ki var dediğiniz sebepleri bulun ve her gün iyi ki’lerinizi bir deftere not edin.
DUYGUSAL: Duygularınızı ifade etmekten korkmayın, bağırarak ağlayın, bıkana kadar kahkaha atın. Duygularınızı yaşamaktan çekinmeyin.
SOSYAL: Hayatınızda size değer verenler olduğunu unutmayın başkalarına nasıl olduklarını sorun, onları dinleyin ve siz de anlatın.
HAYAL GÜCÜ: Hayallerinizin sizi nereye götürebileceğini keşfedin. Oturun ve kendinizi ileride nerede görmek istediğinizi hayal edin.
BİLİŞSEL: Günlerinizi puanlayın. Devamlı olarak bu puan çizelgenizi inceleyin ve puanların nasıl sabit kalmayıp dengeli bir şekilde değişkenlik gösterdiğini görün.
FİZİKSEL: Duyguları dışa atabilmenin en iyi yollarından birisi de vücut hareketleridir. içinizdeki her duyuyu bir yoga hareketi ile eşleştirin. Bu hareketleri devamlı tekrarlayın ve hayatınızda her duygunun devamlı bulunacağını kendinize hatırlatın.
4. GÖREV
https://www.linkedin.com/posts/dilay-cakir_y%C3%B6nderle-akademi-aygaz-a%C5%9F-ve-ko%C3%A7-activity-6984940965039861760-VCOd?utm_source=share&utm_medium=member_desktop
Dilay Çakır.
3. GÖREV
İNANÇSAL: Hayatınızda iyi ki var dediğiniz sebepleri bulun ve her gün iyi ki’lerinizi bir deftere not edin.
DUYGUSAL: Duygularınızı ifade etmekten korkmayın, bağırarak ağlayın, bıkana kadar kahkaha atın. Duygularınızı yaşamaktan çekinmeyin.
SOSYAL: Hayatınızda size değer verenler olduğunu unutmayın başkalarına nasıl olduklarını sorun, onları dinleyin ve siz de anlatın.
HAYAL GÜCÜ: Hayallerinizin sizi nereye götürebileceğini keşfedin. Oturun ve kendinizi ileride nerede görmek istediğinizi hayal edin.
BİLİŞSEL: Günlerinizi puanlayın. Devamlı olarak bu puan çizelgenizi inceleyin ve puanların nasıl sabit kalmayıp dengeli bir şekilde değişkenlik gösterdiğini görün.
FİZİKSEL: Duyguları dışa atabilmenin en iyi yollarından birisi de vücut hareketleridir. içinizdeki her duyuyu bir yoga hareketi ile eşleştirin. Bu hareketleri devamlı tekrarlayın ve hayatınızda her duygunun devamlı bulunacağını kendinize hatırlatın.
4. GÖREV
https://www.linkedin.com/posts/dilay-cakir_y%C3%B6nderle-akademi-aygaz-a%C5%9F-ve-ko%C3%A7-activity-6984940965039861760-VCOd?utm_source=share&utm_medium=member_desktop
1. GÖREV: DUYGUSAL SAĞLAMLIK NASIL GELİŞİR?
İnsan yaşamında zor durumda kaldığı ya da bulunduğu anda yadırgama durumu yaşadığında yoğun stres duygusu içine hapsolur. Bu stres olgusu başta fiziksel uzuvlara bedensel etki yaparken bir yandan da bize psikolojik etki yapmaya devam eder. Bu baskı haline dönüşebilir ve stres yaşayan kişinin stresi merkez durumuna getirmesi de muhtemeldir. Stres, depremde bir merkez üssü gibi sallantının ana noktasıdır. Sorunların başı olarak da görülebilir. Bizim stresi bir deprem gibi görüp çevremize dikkatli bakmalı ve içimizde ne kadar yıkılmaya hazır duvarlarımız var incelemeliyiz. Evlerimizi yani kendimizi güvende hissettiğimiz o duyguları sağlam temellerle inşa etmeliyiz. Fakat dikkat edilmesi gereken bir noktada var ki o da evim, pozitif hislerim sağlam deyip en şiddetli stres depremine dayanır mı sorusu biraz şaibeli olabilir. Fazla sarsıntı korku verir, fazla korku içe kapanıklılık verir. Bu hareketle her şeyin fazlası zarar desek yanlış olmaz. Unutmayalım o evlerin durumunu ve dayanıklılığını görmek bize uyarı verir. Bu uyarılar duygusal dayanıklılık basamaklarının temel taşı olarak görülebilir.
Ortam ya da kişi yadırgamasında, önemli olan bir sonucun beklenmesinde, hastanede laboratuvar testi beklediğimizde, iş mülakatı sırasında, trafik esnasında, hava basıncından dolayı olabilecek birçok stres kaynağı hayatımızda görülebiliyor. Bu sorunlardan kaçamayız fakat onları en doğru şekilde yorumlamak bizim elimizde. Bahsettiğimiz sorunlar tüm insanlar için ortak sayılabilir yani sorunlar ortaksa bizim için çözümler de ortaktır hatta bazen çözümlerimiz özelleşebilir. Bu özelleşmeyi duygusal dayanıklık basamaklarını güçlendirmek için özelleştirirsek Basic ph yöntemini kullanabiliriz. Bu çoklu yöntem serisi bizim için en büyük yardımcı rolünde.
2.GÖREV
Benim için en büyük stres kaynağı olarak yeni olan ortam ya da insanlar diyebilirim. Karşılaştığım yeni durumlara zor alışırım ve alışana kadar geçen süre benim için stres kaynağı oluşturuyor. Mevcut yöntemlerle ile eşleştirme yaptığımda benim için en iyi çözüm yolu adaptasyon ve kabul etme olarak görülebilir. Bu yöntemler yeni okula başlamış öğrenci ya da yeni bir şehre taşınmış göçmen olarak örneklendirilebilir. Benim için bile bu süreler uzun sürmesi nedeniyle zorlayıcı ama aşılması ve çözülmesi imkansız değil. Ben hayatımda hemen alışırım diyen birini de tanımadım. Eğer bir çiçek yerine alışırsa o yeri severse daha güzel açar her güne yeni bir değer katar. Çünkü bu çiçek yeni ortamına yuvasına adapte olmuş ve bunun kabullenmesiyle yeni çiçekler açmışlar.
3.GÖREV
BELİEFS(İNANÇLAR): Bu basamağımızda anlamdırmalarımızı pozitif yapmalı ve dua etmeliyiz.
AFFECTS(DUYGULAR): Duygular içimizde hissettiğimiz en güçlü dürtülerdir. Bu dürtülere kulak vermeli ve onları pozitif anlama yönlendirmeliyiz.
SOCİAL(SOSYAL): Bazen bazı durumlarda yanımızda birileri olsun isteriz onlara içimizi dökmek isteriz. Sorunlarımızı paylaşmak bizi iyi gelebilir.
IMAGINATIVE(HAYAL GÜCÜ): Hayal etmenin bizi rahatlatan bir yanı mutlaka vardır. Pozitif hayaller bizi mutlu edebilir, ne yapmak istediğimiz hatırlatabilir.
COGNITIVE(BİLİŞ): Bu basamkta deneyimlerimizi kıyaslamak onlara kendi içinde değerler vermek bizi güçlendirecektir.
PHYSICAL ACTIVITIES(FİZİKSEL AKTİVİTELER): Bazen yürüyüş yapmak ya da bisiklet sürmek iyi gelir bunun nedeni vücut her pozitif etkili hareket ettiğinde mutluluk hormonu devreye girer.
İnsan yaşamında zor durumda kaldığı ya da bulunduğu anda yadırgama durumu yaşadığında yoğun stres duygusu içine hapsolur. Bu stres olgusu başta fiziksel uzuvlara bedensel etki yaparken bir yandan da bize psikolojik etki yapmaya devam eder. Bu baskı haline dönüşebilir ve stres yaşayan kişinin stresi merkez durumuna getirmesi de muhtemeldir. Stres, depremde bir merkez üssü gibi sallantının ana noktasıdır. Sorunların başı olarak da görülebilir. Bizim stresi bir deprem gibi görüp çevremize dikkatli bakmalı ve içimizde ne kadar yıkılmaya hazır duvarlarımız var incelemeliyiz. Evlerimizi yani kendimizi güvende hissettiğimiz o duyguları sağlam temellerle inşa etmeliyiz. Fakat dikkat edilmesi gereken bir noktada var ki o da evim, pozitif hislerim sağlam deyip en şiddetli stres depremine dayanır mı sorusu biraz şaibeli olabilir. Fazla sarsıntı korku verir, fazla korku içe kapanıklılık verir. Bu hareketle her şeyin fazlası zarar desek yanlış olmaz. Unutmayalım o evlerin durumunu ve dayanıklılığını görmek bize uyarı verir. Bu uyarılar duygusal dayanıklılık basamaklarının temel taşı olarak görülebilir.
Ortam ya da kişi yadırgamasında, önemli olan bir sonucun beklenmesinde, hastanede laboratuvar testi beklediğimizde, iş mülakatı sırasında, trafik esnasında, hava basıncından dolayı olabilecek birçok stres kaynağı hayatımızda görülebiliyor. Bu sorunlardan kaçamayız fakat onları en doğru şekilde yorumlamak bizim elimizde. Bahsettiğimiz sorunlar tüm insanlar için ortak sayılabilir yani sorunlar ortaksa bizim için çözümler de ortaktır hatta bazen çözümlerimiz özelleşebilir. Bu özelleşmeyi duygusal dayanıklık basamaklarını güçlendirmek için özelleştirirsek Basic ph yöntemini kullanabiliriz. Bu çoklu yöntem serisi bizim için en büyük yardımcı rolünde.
2.GÖREV
Benim için en büyük stres kaynağı olarak yeni olan ortam ya da insanlar diyebilirim. Karşılaştığım yeni durumlara zor alışırım ve alışana kadar geçen süre benim için stres kaynağı oluşturuyor. Mevcut yöntemlerle ile eşleştirme yaptığımda benim için en iyi çözüm yolu adaptasyon ve kabul etme olarak görülebilir. Bu yöntemler yeni okula başlamış öğrenci ya da yeni bir şehre taşınmış göçmen olarak örneklendirilebilir. Benim için bile bu süreler uzun sürmesi nedeniyle zorlayıcı ama aşılması ve çözülmesi imkansız değil. Ben hayatımda hemen alışırım diyen birini de tanımadım. Eğer bir çiçek yerine alışırsa o yeri severse daha güzel açar her güne yeni bir değer katar. Çünkü bu çiçek yeni ortamına yuvasına adapte olmuş ve bunun kabullenmesiyle yeni çiçekler açmışlar.
3.GÖREV
BELİEFS(İNANÇLAR): Bu basamağımızda anlamdırmalarımızı pozitif yapmalı ve dua etmeliyiz.
AFFECTS(DUYGULAR): Duygular içimizde hissettiğimiz en güçlü dürtülerdir. Bu dürtülere kulak vermeli ve onları pozitif anlama yönlendirmeliyiz.
SOCİAL(SOSYAL): Bazen bazı durumlarda yanımızda birileri olsun isteriz onlara içimizi dökmek isteriz. Sorunlarımızı paylaşmak bizi iyi gelebilir.
IMAGINATIVE(HAYAL GÜCÜ): Hayal etmenin bizi rahatlatan bir yanı mutlaka vardır. Pozitif hayaller bizi mutlu edebilir, ne yapmak istediğimiz hatırlatabilir.
COGNITIVE(BİLİŞ): Bu basamkta deneyimlerimizi kıyaslamak onlara kendi içinde değerler vermek bizi güçlendirecektir.
PHYSICAL ACTIVITIES(FİZİKSEL AKTİVİTELER): Bazen yürüyüş yapmak ya da bisiklet sürmek iyi gelir bunun nedeni vücut her pozitif etkili hareket ettiğinde mutluluk hormonu devreye girer.